Kimi Kandırıyorum Ki Ingilizcesi ?

Deniz

New member
Kimi Kandırıyorum Ki? Bilimsel Bir Bakışla Hepimizin Tanıdığı Bir Cümle

Merhaba dostlar,

Bugün sizlerle üzerinde uzun zamandır düşündüğüm bir ifadeyi tartışmaya açmak istiyorum: “Kimi kandırıyorum ki?”. Çoğumuzun hayatının bir noktasında sessizce ya da sesli olarak söylediği, bir tür içsel itiraf. Samimi bir kabul: aslında en çok kendimizi kandırdığımızı fark ettiğimiz an.

Bu yazıda, bu ifadeyi psikoloji, nörobilim ve sosyoloji perspektifinden ele almak istiyorum. Ancak ağır akademik bir dilden uzak, herkesin anlayabileceği şekilde… Hem bilimsel bulguları paylaşalım hem de “Acaba ben de bu döngüye giriyor muyum?” diye birlikte düşünelim.

---

Kendini Kandırma: Evrimsel Bir Strateji mi?

Bilim insanları, “kendini kandırma” davranışını sadece bir zayıflık ya da hata olarak görmüyor. Evrimsel psikolojiye göre bu, hayatta kalma stratejilerinden biri. Robert Trivers’ın çalışmalarında öne çıkan bir fikir var: “Kendini kandırmak, başkalarını daha iyi kandırmayı sağlar.”

Bir örnek düşünelim: Eğer bir avcı gerçekten güçlü olduğuna inanırsa, bunu karşı tarafa da daha ikna edici şekilde yansıtabilir. Yani kendini kandırmak, bazen sosyal avantaj sağlıyor. Buradan bakınca, “Kimi kandırıyorum ki?” sorusu aslında insanlığın en eski hayatta kalma mekanizmalarından birinin günümüze yansıması olabilir.

---

Beynimiz Neden Böyle Çalışıyor?

Nörobilim araştırmaları, beynimizin gerçeği çarpıtmaya meyilli olduğunu gösteriyor. Mesela “dopamin sistemi” dediğimiz ödül mekanizması, kişinin hoşuna giden inançları güçlendirme eğiliminde. Kendimizi olduğumuzdan biraz daha başarılı, daha çekici veya daha haklı görmemiz, beynin doğal önyargılarından kaynaklanıyor.

Daniel Kahneman’ın “Hızlı ve Yavaş Düşünme” kitabında da belirtildiği gibi, beynimiz çoğu zaman hızlı karar alıyor ve bu sırada mantıktan çok kısa yolları (heuristics) tercih ediyor. Dolayısıyla “Ben aslında hiç kimseyi kandırmıyorum” dediğimizde, çoğunlukla beynimiz bize tatlı bir illüzyon sunuyor.

---

Erkekler Nasıl Görüyor? Veri ve Mantık Penceresi

Araştırmalar, erkeklerin karar alma süreçlerinde daha çok veri, kanıt ve analitik düşünce odaklı olduğunu gösteriyor. Örneğin, erkekler “Kimi kandırıyorum ki?” dediğinde çoğu zaman başarısız bir hedefi, tutmayan bir planı ya da yanlış hesaplanmış bir ihtimali düşünüyor.

Bir finansal yatırım örneğini ele alalım: Erkekler, yanlış bir tahmin yaptığında rakamların ve tabloların içine bakarak “Aslında baştan beri bu işin olmayacağı belliydi, kimi kandırıyorum ki?” diyebiliyor. Yani odak noktaları çoğunlukla istatistiksel gerçekler oluyor.

---

Kadınlar Nasıl Görüyor? Empati ve Sosyal Bağlantılar

Kadınlarda ise kendini kandırma daha çok sosyal ilişkiler üzerinden işliyor. Psikolojik çalışmalar, kadınların empati becerilerinin daha güçlü olduğunu ve sosyal bağların onlar için daha belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.

Bir ilişki yürümüyor, ama kadın hala çabalıyor… Sonra bir gün aynada kendine bakıp “Kimi kandırıyorum ki? O beni sevmiyor.” diyebiliyor. Burada kandırılan aslında istatistik değil, duygusal bir beklenti. Kadınların “kendini kandırma” anları çoğu zaman, başkalarının duygularına yükledikleri anlamlarla ilgili oluyor.

---

Psikolojik Yararları Var mı?

İlginçtir ki, kendini kandırmanın tamamen kötü olduğunu söylemek de doğru değil. Bazı durumlarda bu mekanizma bizi depresyondan, umutsuzluktan koruyabiliyor. Örneğin, bir öğrenci sınava hazırlık sürecinde kendine sürekli “Ben yapabilirim” derse, bu özgüven motivasyonu artırıyor. Gerçekçi olarak belki yeterince çalışmamış olsa bile, kendini kandırması kısa vadede fayda sağlayabiliyor.

Ama uzun vadede gerçeklerle yüzleşmek kaçınılmaz. İşte o noktada “Kimi kandırıyorum ki?” sorusu, aslında sağlıklı bir uyanışın işareti oluyor.

---

Kültürel Boyut: Türk Toplumunda “Kimi Kandırıyorum Ki?”

Bizim kültürümüzde bu ifade çok sık duyulur. Çoğu zaman alaycı bir tonda, bazen de içten bir teslimiyetle söylenir. Özellikle başarısız diyetler, tutmayan iş girişimleri ya da yürümeyen ilişkiler sonrası dile gelir.

Sosyal medyada da bu ifade sıkça karşımıza çıkıyor. İnsanlar kendi hayat hikâyelerini paylaşırken, aslında toplumsal bir ortak paydada buluşuyor: kendini kandırma evrenseldir.

---

Peki Ya Siz?

Şimdi sizlere sormak istiyorum:

- Siz hiç hangi konuda “Kimi kandırıyorum ki?” dediniz?

- Erkeklerin veri odaklı, kadınların ise empati odaklı yaklaşımlarına katılıyor musunuz?

- Sizce kendini kandırmanın faydalı olduğu durumlar var mı, yoksa bu tamamen zararlı bir mekanizma mı?

---

Sonuç: Kendimizi Kandırmadan Yaşamak Mümkün mü?

Bilim bize şunu söylüyor: Kendini kandırma, insan beyninin doğal bir ürünü. Hepimiz bir noktada bu döngüye giriyoruz. Önemli olan, bunun farkına varabilmek ve gerektiğinde “Kimi kandırıyorum ki?” diyerek kendimizi gerçeklerle yüzleştirmek.

Belki de asıl mesele kandırmak değil, kandırıldığımızı fark ettiğimizde ne yaptığımızdır. İşte bu farkındalık, bizi hem birey olarak hem de toplum olarak daha olgun bir noktaya taşıyabilir.

---

Forumdaşlar, siz ne dersiniz? 🧐

Bu cümleyi en son hangi durumda kullandınız ve sizi nasıl etkiledi? Tartışalım, belki de hepimizin “küçük kandırmacaları” birbirine çok benziyordur.